Periscope’ta Fenomen Olmanın 13 Adımı

Son zamanlarda her sosyal medya aracının kendi fenomenlerini yarattığını rahat bir biçimde görmekteyiz. Buna Vine, Twitter, Youtube, Twitch gibi sosyal medya sitelerinin yanında bir de Periscope katıldı; geçtiğimiz günlerde. Bir canlı yayın uygulaması olan Periscope, alanında ilk değil ancak Twitter’ın etkisi ile alanının en çok tiraj yapan uygulamalarından. Zira, geçtiğimiz aylarda Twitter tarafından satın alınıp önce IOS platformuna, ardından da geçtiğimiz günlerde Android platformuna kazandırıldı. Ve Özellikle Android platformuna kazandırıldıktan sonra uygulamanın gerek kullanıcısı, gerek ziyaretçisi tarafında patlama yaşandı. Mobil ya da Wi-Fi ağından canlı yayın yapma olanağı sağlayan bu uygulama, günümüz neslinin yeni gözdesi olarak görülmekte. Periscope’ta yaptığınız anlık yayına ekleme ya da çıkarma yapılamaksızın, yirmi dört saat boyunca arkadaşlarınızın tekrar izlemesi amacı ile uygulamada tutabiliyor ya da uygulama desteği sayesinde yayını, video formatında indirebiliyorsunuz.

Periscope, günden güne büyüyen ve gelişen bir uygulama. Dezavantajı olarak sayabileceğimiz tek özelliği kayıt olurken Twitter’ın gerekli gösterilmesi. Zira bu yolla Twitter hesabı sahibi olmayan kullanıcıların Periscope hesabı açabilmesi olanaksız hale geliyor. Bu dezavantaja rağmen alanındaki rakiplerinden sıyrılmayı başaran uygulamanın arkasındaki en büyük güç, elbette gençlerin bu yeni mecrada “popüler” olma isteği.

Gelelim, bunun nasıl yapılacağının yollarına.

Periscope, daha çok “loved” denilen, kalp atma ya da beğenme yöntemi ile popüler olabileceğiniz bir sosyal mecra. Yayıncı, ne kadar “love” alır ise, yayınları “Global List” denen mecradan o kadar fazla görüntüleniyor. Uygulama, “Global List”in yanında “Discover List” adlı sekmede de en çok “love” alan yayıncıları gösteriyor ve böylece insanlar, bu “sevilen” tayfayı daha fazla seviyor, seyretmek istiyor. Seyretmek amacı ile izleme listesine alıyor ve canlı yayınlarına dahil oluyor. Peki, bu “love” işinin, yani kısacası sevilmenin püf noktası nedir?

Bu durumu birkaç maddede açıklamak uygun olabilir.

• Kendiniz olun: Öncelikle kendiniz olun. Yayın öncesinde bir şeyler planladıysanız, bunu yayında nizami bir biçimde uygulayın, abartıya kaçmayın, yapamayacağınız şeyleri yapmaya çalışıp, küçük düşmeyin; örneğin amuda kalkmak planda yokken, amuda kalkmayın! Kendinizken çok daha güzel ve tutarlısınız!
• İlginçliklere açık olun: Evet, kendiniz olun ve kendiniz olmanın yanında, yayındaki ilginçliklere, trollere, laf ve hakaretlere hazırlıklı olun. Bunlara nasıl tepki vereceğiniz, bunları nasıl alt edeceğiniz; bir fenomen olma yolundaki en önemli adımdır. Kesin, mantıklı ve tutarlı cevaplar vermeniz karşınızdakilerin sizin tutumlarınızı beğenmesine ve sizi “tutmasına” yol açar. Bu güzeldir.
• Korkmayın, deneyin: Eğer yayın öncesinde bir şey düşündüyseniz ve bunu yayında yapmaktan çekinmekteyseniz; çekinmeyin yahut korkmayın. Sizin gibi onlarcası yayın yapıyor ve sizin kadar düşünmüyor; rezil oluyor ve buna dahi gülen bir zümre mevcut. Düşünüp yaptığınız her deneme, güveninizi tazelemenize ve bir adım fazlasını yapmanıza olanak sağlayacaktır. Her ne olursa olsun, düşündüyseniz; yapabilirsiniz.
• Tek başınıza yayın yapmaktan kaçının: Belki konseptiniz size sıkıcı gelmiyordur ama karşıdaki seyirciler için tek başınıza birkaç yayından sonra sıkmışsınızdır, olamaz mı; olabilir. Etrafınızdakileri yayınınıza davet edin. Yayında, beraber sohbet edin ve konsepti bu kez beraber oluşturun. Beraber, yeni şeyler deneyin ve bu sayede tekdüze kalmaktan kurtulun. Bu, sizi izleyen insanları da tekdüze bir yayından kurtaracaktır, keza onları eğlendirecektir de. Bunu ara ara gerçekleştirmeniz hem sizin, hem de izleyenlerinizin yayından sıkılmamasını sağlayacaktır.
• Küçük yarışmalar düzenleyin: Sizi izleyen insanlar arttıkça, aralarında farklı çekişmeler var edecek çatışmaları fark edin ve bunu kullanın. Bunu kullanmanız izleyenlerinizi kırmaz, aksine; izleyiciden çok aktif bir katılımcı olmalarını sağlar ve bu, onların hoşuna gider. Herhangi bir konudan, herhangi iki kullanıcı ile ya da bütün kullanıcıları iki gruba ayırmanız ile yaratacağınız rekabet, katılımcıları her yayınınıza daha fazla teşvik edecektir.
• Sıkıcı olmayın: Sıkıcılık, tekdüzelikten gelir. Tekdüzelik ise yayınlarınızın aynı mottoda, aynı metodda birkaç yayın üst üste oluşmasından kaynaklanabilir. Bundan kaçının. Yayınlarınızı farklı metodlarla, farklı planlamalarla oluşturun ve yayına girmeden bunları gözden geçirmeyi unutmayın. Zamanla doğaçlama olacaktır ancak öncelikle bunları yapmanız, size kalıcı bir hayran kitlesi yaratır.
• Siz Gençsiniz: Genç olmanızın getirdiği birçok fırsat ve denemeniz gereken birçok eğlenceli etkinlik var. Bunları yayıncılarınıza gösterin. Onlarla, hünerlerinizi paylaşın. Yayına girmeden önce düşündüğünüz şeyleri uygulayıp başarısız olmanız durumunda bile; başarısız olmanız, bunun bir eğlence aracı olmasının önüne geçemeyecektir. Unutmayın, sizin gibi binlerce insan, sizinle aynı anda yayında ve belki de onlar, daha fazla rezil olmaktalar.
• Kendinize güvenin: İçinizde her zaman o güveni hissedin ve bunu yayın yaptıkça tazeleyeceğinizi kendinize hissettirin. Bu sizin daha canlı ve eğlenceli yayınlar yapmanızı sağlayacaktır.
• Yayından sık sık ayrılmayın: Yayıncının yayındayken, sık sık mekândan ayrılması ve cihazı masa üstüne bırakması, vs. izleyicilerin hoşuna gidebilecek bir durum değildir. Bunu kesinlikle yapmayın. Aynı zamanda, yayını sık sık sonlandırmayın. Bu durum da izleyicileri kaybetmenizde kesin rol oynar ve bir süre sonra, rastgele gelen insanlar dışında bir izleyici kitlesi bulmakta epey zorlanırsınız.
• Kendinizi gösterin: Kamerada kendinizi göstermekten çekinmeyin. Fiziksel görünüşünüzden hiçbir şekilde utanmayın. Şayet utanıyorsanız, global list’i açıp rastgele birkaç yayını izleyin; utanmayacaksınız…
• Güzel şeyleri paylaşın: Etkinlik, konser, güzel bir ofis manzarası, sokak sanatçısı ve daha birçok şey, izleyicilerinizi kendi yayınınıza çekmeniz için büyük etkenler olabilmektedir. Bunu unutmayın ve sık sık yapın. Sokakta yürürken sevimli bir köpeği ya da şarkı söyleyen sokak sanatçılarını çekmeniz, izleyicilerinizin hoş vakit geçirmesini sağlar. Unutmayın.
• Siz de onları izleyin: Sizi izleyen kişileri izleme listenize alın ve onları fırsat buldukça izleyin. Bu, karşılıklı olarak birbirinizin yayınlarından hoşlandığınızı gösterir ve birbirinizin yayınlarını olabildiğince izlemek isteyeceğinize dair; mesaj verir.
• Cevapları takip edin: Yayında, cevapları okumayı ve cevap vermeyi kesinlikle ihmal etmeyin. Kalabalık bir yayında bu durum anlayışla karşılanabilir ancak işin başında bu durumun oluşması, sizin izleyenlerinizi önemsemediğiniz mesajını verebilir onlara. Bundan kesinlikle kaçının ve yazılan her mesaja, sorulan her soruya olabildiğince cevap vermeye çalışın.

Periscope, fazlası ile aktif bir mecra ve rastgele gelen her izleyenin bir daha gelmesi için yayının oldukça ilgi çekici olması gerekiyor. Yukarıdaki adımları uyguladığınız takdirde bunu bir nebze olsun gerçekleştirmiş olacaksınız ancak unutmayın ki her şey sizin elinizde. Bu adımları izlediğiniz vakitlerde “love” butonunu kullanmamaları neredeyse olanaksız bir hale gelir ve tutarlı bir yayın programı ile siz de bu mecradaki popüler canlı yayıncılardan birisi olabilirsiniz.